5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği Taslağı Hakkında Görüş ve Öneriler

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği Taslağı Hakkında Görüş ve Öneriler

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği Taslağı (Seri No:9) Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yayınlanmış ve Taslağın geliştirilmesini teminen görüş ve önerilerin Başkanlığa iletilebileceği belirtilmiştir.

7346 sayılı Kanun ile getirilen hüküm uyarınca, 5746 ve 4691 sayılı Kanun kapsamında çalışan personeller çalışmalarının bir kısmını Ar-Ge/Tasarım Merkezi ile Teknoloji Geliştirme Bölgesi dışında yürüterek gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilecektir. Uygulamada bu düzenlemeye esnek çalışma ismi verilmektedir.

Söz konusu Tebliğ Taslağı, 7346 sayılı Kanunla Ar-Ge/Tasarım Merkezi ile Teknoloji Geliştirme Bölgesi dışında çalışılan sürelerin (esnek çalışma) gelir vergisi stopajı teşviki kapsamına alınmasına ilişkin uygulamanın usul ve esaslarını düzenlemektedir.

Bu kapsamda, söz konusu Tebliğ Taslağına ilişkin görüş ve önerilerimiz aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır:

1- 7346 sayılı Kanunla 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarına eklenen “…….gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde/Bölgede çalışan personelin toplam sayısının veya teşvike konu edilen toplam çalışma sürelerinin yüzde ellisini aşmamak kaydıyla bu fıkrada belirtilen durumlar haricinde bu merkezler dışında geçirilen süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir.” ifadesinde mükelleflere esnek çalışma yönünden iki seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre, Kanunun vermiş olduğu yetkiye istinaden mükellefler esnek çalışma kapsamındaki gelir vergisi stopaj teşvikli ücret hesaplamasını iki şekilde yapma imkanına sahip bulunmaktadır:

– Birinci seçimlik hak (toplam personel sayısı bazlı): Teşvik kapsamında çalışan toplam personelin yarısını aşmamak şartıyla belirlenen personellere ödenen ücretin tamamı için bu teşvikten yararlanabilecektir. Bu seçeneğin seçilmesi halinde, personellerin sadece yarısı için bu uygulamadan yararlanacak diğer yarısı için ise bu uygulamadan yararlanamayacaktır. Kanun maddesine bakıldığında, yararlanacak personellerin tespiti işveren tarafından her ay belirlenebileceği değerlendirilmektedir.
– İkinci seçimlik hak (toplam çalışma süresi bazlı): Teşvik kapsamında çalışan tüm personelin çalışma sürelerinin yarısını aşmamak şartıyla personellerin Merkez/Bölge dışında çalıştığı süreler gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında olacaktır. Bu seçenekte, tüm personelin gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında toplam çalışma süresinin yarısı esnek çalışma süresi olarak hesaplanır. Kanun maddesine bakıldığında, bu şeklide belirlenen toplam esnek çalışma süresinden hangi personelin ne kadar süre yararlanacağı işveren tarafından tespit edilebileceği değerlendirmektedir.

Ancak Tebliğ Taslağı incelendiğinde, mükelleflere sadece ikinci hak (toplam çalışma süresi bazlı) tanınarak düzenleme yapıldığı görülmektedir. Böylece, yukarıda açıklanan ve Kanun maddesi ile mükelleflere tanınan iki seçimlik haktan, birincisinden (toplam personel sayısı bazlı) mükelleflerin yararlandırılmamasının Kanun maddesine uygun düşmediği değerlendirmektedir.

2- Tebliğ Taslağına göre, gelir vergisi stopajı teşviki kapsamındaki esnek çalışma süresinin hesaplamasında sadece Merkezde/Bölgede çalışılan süreler dikkate alınarak düzenlemeye gidilmiştir. Teşvik kapsamında olan proje, lisansüstü eğitim, üniversitelerde ders verilmesi, mentorluk yapılması sürelerinin esnek çalışma hesaplamasında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Taslak metnindeki bu düzenlemenin Kanuna aykırı olduğu değerlendirilmektedir.

3- Tebliğ Taslağında “Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin toplam çalışma süresinin yarısından daha az bir oranda merkezde veya bölgede çalıştığı veya toplam Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin yarısından azının çalışma süresinin tamamını merkezde veya bölgede çalışarak geçirdiği durumlarda, merkezde veya bölgede çalışılan süre dikkate alınmak ve merkez veya bölgede çalışan personele öncelik verilmek suretiyle, ücretine teşvik uygulanacak personel işverence belirlenecektir.” şeklinde düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenlemede, esnek çalışma kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlandırılacak personelin tespitinde öncelikle Merkezde/Bölgede çalışan personele öncelik verileceği ifade edilmiştir. Kanun lafzına bakıldığında, çalışma süresi bazlı esnek çalışma hesaplamasında sadece bir sınırlamanın olduğu görülmektedir. Bu da esnek çalışma sebebiyle teşvik kapsamındaki çalışma süresinin teşvik kapsamındaki toplam çalışma süresinin yarısının aşılmamasıdır. Bu sınırın aşılmaması şartıyla esnek çalışma süresinin hangi personelin ücretine uygulanacağına işveren tarafından karar verebilecektir. Bu sebeple, Tebliğ Taslağındaki bu düzenlemenin Kanuna aykırı olduğu değerlendirilmektedir.

4- Tebliğ Taslağında “Tam zamanlı olarak merkezde çalışan bir personelin, hak kazanılmış hafta tatili veya hafta sonları çalışılmayan işletmelerde hafta sonları ile 2429 sayılı Kanunda belirtilen tatil günlerinde çalışmaması ve yıllık ücretli iznini kullanması durumunda da bu personelin bu süreler dahil çalışma süresinin tamamını merkezde geçirdiği kabul edilecektir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Öncelikle hafta tatili çalışma süresi içerisinde kullanılan bir izin değildir. 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, haftalık çalışma süresinin yerine getirilmesi ile personele verilmesi gereken bir izindir. Bu sebeple, hafta tatilinin olduğu günlerde çalışma süresinden bahsedemeyiz. Ancak çalışma süresi (günü) içerisinde yıllık izin ve 2429 sayılı Kanun kapsamındaki tatil günlerinde çalışılmayan süreler söz konusu olabilmektedir. Bunun için Taslaktaki söz konusu düzenlemenin sadece yıllık izin ve 2429 sayılı Kanunda belirtilen tatil günlerini kapsayacak şekilde ifade edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.